Sitemize üye olarak beğendiğiniz içerikleri favorilerinize ekleyebilir, kendi ürettiğiniz ya da internet üzerinde beğendiğiniz içerikleri sitemizin ziyaretçilerine içerik gönder seçeneği ile sunabilirsiniz.
Zaten bir üyeliğiniz mevcut mu ? Giriş yapın
Sitemize üye olarak beğendiğiniz içerikleri favorilerinize ekleyebilir, kendi ürettiğiniz ya da internet üzerinde beğendiğiniz içerikleri sitemizin ziyaretçilerine içerik gönder seçeneği ile sunabilirsiniz.
Üyelerimize Özel Tüm Opsiyonlardan Kayıt Olarak Faydalanabilirsiniz
Feminizmin Erken Tarihi
Feminizmin Nedir?
Kadınlar ve erkekler arasındaki eşitlik mücadelesi uzun zamandır sürüyor ve bitmedi. Batı dünyasındaki kadınlar eşit haklara sahip olsalar bile, yine de erkeklerden daha az olan aynı iş için ücret alıyorlar. Ayrıca hala sık sık cinsel tacize ve aile içi şiddete maruz kalmaktadırlar. Kadınlar, yoksulluk içinde yaşama ihtimalinden çok daha fazladır. Feminizm, kadınlar ve erkekler arasındaki eşitsizlik bilincini arttırırken, eski ataerkil tutumların hepsini bir kenara koymuştur.
Eski zamanlardan beri, kadınlar ikincil bir role itilmiştir. 2.300 yıl önce yaşayan Yunan filozofu Aristoteles, “Erkek-kadın ilişkisi doğal olarak üstün olanın üstünlüğüyle yönetime olanın kendisidir. Bu genel ilke benzer şekilde genel olarak bütün insanların iyiliğini sağlamalıdır. ”
Tarihçiler, feminizm tarihini dört dalga halinde bölerler. İlk dalga 19. yüzyılın sonlarından 20. yüzyılın başlarına kadardı ve oy kullanma hakkını elde etmeye odaklandı. İkinci dalga 1960’lı ve 1990’lı yıllardan geldi ve ekonomik ve üreme hakları için bastırıldı. Üçüncü dalga toplumsal cinsiyet eşitliği için çalıştı ancak aynı zamanda tüm ezilen gruplar için sosyal adalet için kampanya yürüttü. 2012’den bu yana dördüncü bir dalga ortaya çıktı ve bu, cinsel taciz ve kadına yönelik şiddet gibi sorunları gündeme getirmek için sosyal medya kullanıyor. Liderlerinden biri olan Prudence Chamberlain, “belirli tutumların hala var.
Sonunda, Amerika gibi güzellik yarışması feminist saldırıların odağı oldu. New York’ta Redstockings adlı bir grup, kadın bedenlerinin nesnelleştirilmesi konusundaki memnuniyetsizliğini gösterdi. Daha sonra, erkek zevk için süslemeler, sütyenler, sahte kirpikler ve diğer süs eşyalarını bir çöp tenekesine attılar. Elbette, baskı eserlerinin reddedilmesinin sembolizmini anlamayan insanlar alay ettiler.
Yorum Yaz