Galaksiler Neden Gaz Çıkararak Yıldız Oluşmasını Engelliyor?

Galaksiler Neden Gaz Çıkarır?

Bugün evrendeki yıldızların çoğu, genişletilmiş daire biçimleriyle adlandırılan, eliptik adı verilen büyük galaksilerde bulunur. Merkezden dışarı uzanan kolları olan bir sarmal olan kendi gökadamızın aksine, eliptik gökadaların kenarları pürüzsüzdür.

İlk bakışta bu galaksiler basit sistemler gibi görünebilir. Ancak evrendeki en gizemli nesnelerdendirler. Eliptik galaksiler son derece eski yıldızlara ev sahipliği yapar ve yeni yıldızlar oluşturmazlar. Bu ölü galaksilerin tam olarak nasıl oluştuğu, hem gözlemsel hem de teorik gökbilimcilerin uzun süredir cevaplamaya çalıştıkları bir sorudur.

Yıldızlar, galaksilerdeki büyük gaz bulutları yerçekimi altında çöktüğünde oluşur. Sonunda, yeterince kütle kümeleri bir araya gelir ve bir yıldız oluşur. Ancak bunun gerçekleşmesi için galaksilerin gaza ihtiyacı vardır. Ançak, yıldız oluşturan gazının neredeyse yarısını fırlatan ID2299 adlı bir galaksi tespit edildi. Galaksi, gaza yılda 10.000 Güneş eşdeğerini atarak, galaksinin içerdiği toplam soğuk gazın% 46’sını ortadan kaldırıyor.

Galaksi aynı zamanda Samanyolu’ndan yüzlerce kat daha hızlı bir şekilde yıldızları oluşturduğundan , kalan gaz hızla tüketilecektir. Şu anki hızda, ID2299 sadece birkaç on milyon yıl içinde kapanacak. Bu, birkaç milyar yıl olan galaksilerdeki tipik yıldız oluşumu olaylarının süresinden çok daha hızlıdır.

Bu olağanüstü büyük ejeksiyona, galaksinin başka bir galaksi ile birleşmesinden kaynaklanan bir gelgit kuyruğu neden oluyor. Gelgit kuyrukları, etkileşimin neden olduğu gelgit kuvvetlerinin bir sonucu olarak yıldızlararası uzaya uzanan uzun yıldız ve gaz akıntılarıdır. Ay’ın Dünya’daki gelgit çekişi gibi.

Gelgit kuyrukları genellikle yakındaki birleşen galaksilerde görülür, ancak düşük parlaklıkları nedeniyle onları uzak evrende tanımlamak zordur. Galaksilerin Gazların atılması sonucunda yıldız oluşturmayı durdurabileceği gerçeğinin önemli bir gözlemsel teyidini sağlıyor.

Simülasyonlar ve önceki gözlemsel sonuçlar, gaz püskürtmelerinin, ya süper kütleli kara deliklere gaz birikmesi ya da yoğun yıldız oluşumu bölümleri tarafından üretilen galaktik rüzgarlarla ilişkili olduğunu ileri sürüldü. ID2299’da tespit edilen fırlatmanın galaktik bir rüzgarla açıklanamayacağı gösterildi. Bu nedenle sonuçlar, galaksilerin yıldızlarını oluşturmayı nasıl bıraktıklarına dair anlayışımızı gözden geçirmemize yol açabilir.

Galaksilerden büyük miktarlarda gazı dışarı atma, yıldız oluşumunu durdurma ve galaksi büyümesini etkileme kapasitesine sahip oldukları için birleşmelerin galaksilerin evriminde çok önemli bir role sahip olduğunu gösteriyor.

Daha derin ve daha yüksek çözünürlüklü verilerle gelecekteki çalışmalar, ID2299’da çıkan gazın dinamiklerini daha iyi anlamamızı sağlayacaktır. Diğer uzak galaksilerde daha fazla püskürme gözlemlemek, bu olayların ne kadar yaygın olduğunu anlamak için de önemli olacaktır.