Sitemize üye olarak beğendiğiniz içerikleri favorilerinize ekleyebilir, kendi ürettiğiniz ya da internet üzerinde beğendiğiniz içerikleri sitemizin ziyaretçilerine içerik gönder seçeneği ile sunabilirsiniz.
Zaten bir üyeliğiniz mevcut mu ? Giriş yapın
Sitemize üye olarak beğendiğiniz içerikleri favorilerinize ekleyebilir, kendi ürettiğiniz ya da internet üzerinde beğendiğiniz içerikleri sitemizin ziyaretçilerine içerik gönder seçeneği ile sunabilirsiniz.
Üyelerimize Özel Tüm Opsiyonlardan Kayıt Olarak Faydalanabilirsiniz
Kadın Girişimciliğini Etkileyen Üç Yaklaşım
Kadın Girişimciliğini Etkileyen Faktörler Nelerdir?
Girişimci kelimesi, üstlenilmesi gereken bir Fransız Kelime Girişimcisi kelimesinden türemiştir. Aynı zamanda ticari bir girişimde bulunan ve örgütsel bir yaratıcı ve yenilikçi olan biri olarak tanımlanmaktadır. Ekonomiye yeni bir şey getiren bir kişi. Girişimcilik kavramı yeni değildir, ancak kadın girişimcilerin boyutu kavramı görüp analiz etmek için yeni bir prizmadır.
Girişimci olmak, anlaşılması gereken en etkili şey girişimci davranışıdır. Bu, girişimcinin ve onun girişiminin yakın kapsamının ötesindeki kaynakları kullanmakla ilgilidir. Ancak cinsiyete özgü bir girişimcilik için bu kavram belirli çekinceleri içerebilir. Literatür, kadın girişimcileri bilgi ve kaynaklarını yeni iş fırsatları geliştirmek ve yaratmak için kullananlar olarak tanımlamaktadır. Kadın girişimciliğine yönelik teorik yaklaşımların ardından, bu fikrin dünya genelinde gelişmediğini ve kadın girişimcilerin mevcut ortamda çalışırken güçlüklerle karşılaştıklarını göstermektedir. Bu yaklaşımlar şunları içerir:
Ekonomik Paradigma: Bu paradigma girişimcilerin ekonomist olduğunu varsayar. Yeniden yatırım yapmak gibi kapitalist stratejileri kullanarak eski sermayeyi daha büyük karlara dönüştürmek için doğal bir yetenekleri var. Dolayısıyla bu kriterler ile kadınların girişimcilik sürecine dahil edilmesini zorlaştırıyorlar. Kadınların yalnızca ekonomik paradigmaya odaklanmasını zorlaştıran bağlamsal düzenlemeler var. Ayrıca, girişimcileri, girişimciliği deneyimlemelerini engeller.
Dini Paradigma: Bu düşünce okulu, girişimciliğin dini erdemden kaynaklandığına inanmaktadır. Kalvinizm, daha önceki yüzyılda tasarruf, yeniden yatırım ve sıkı çalışmaya değer veren bir Hristiyan mezhebiydi. Bu tarikatın adanmışları, ilk girişimciler olarak, öğretileri nedeniyle kendi işlerini geliştirme riskini aldıklarını düşünürler. Dolayısıyla bu görüş, bir girişimcinin çok çalışan ve sebat gösteren bir kişi olduğunu göstermektedir.
Psikolojik Paradigma: Bu paradigma, girişimcilerin ortaya çıkmasının, onları başarıya daha uygun hale getiren belirli kişisel nitelikler gibi psikolojik özelliklerin bir sonucu olduğunu söyler. En baskın özellik başarıya duyulan ihtiyaçtır. Bu, kişiyi hırs için motive eden, hedef belirleyen, planlama yapan ve değişikliklere uyum sağlayan itici bir güçtür. Böylece girişimci lider olarak yükselir, risk alır ve yönetimi için gerekli enerjiye sahiptir. Girişimciler bu kişiliğe sahip olanlar olacak ve bu özellikler onların serbest meslek girişimine girmelerine yol açacaktır.
Bu paradigmalar bir şekilde ya da diğer bir itici güçtür ve her ikisi de girişimci olarak faydalanabilmeleri için kadın ve erkek arasında eşitlik ihtiyacını savunurlar. Her cinsiyet için kendi yararları için kullanması gereken ön şartlardır. Bununla birlikte, belirli toplumsal ve kültürel etkiler, hem erkeklerin hem de kadınların potansiyellerini maksimum düzeyde kullanmalarını engelleyen bağlamsal ortamları biçimlendirmektedir. Bu durum sadece bireyler için değil, ülkeler için de zararlıdır çünkü dünya nüfusunun yarısı olan kadınlar göz ardı edilemez.
Yorum Yaz