Rüzgar türbinleri Kuşlar İçin Tehlikelimidir?

Kuşlar Rüzgar türbinleri İçin Tehlikedir?

İklim değişikliğinin dünyadaki türlerin çoğunu neslinin tükenmesiyle tehdit etmesi nedeniyle, fosil yakıtlardan geçişe acilen ihtiyaç duyulmaktadır. Ancak bazıları, kömür enerjisini rüzgârla değiştirme alışkanlığı olan kuşları tehlikeye atabileceğini iddia ediliyor.

Rüzgar türbini kanatları gerçekten de kuşları ve toplam kuş ölümlerine katkıları son derece düşüktür. Kuş ölümleriyle ilgili verileri kullanan bir 2009 araştırmasıda, üretilen güç birimi başına öldürülen kuş sayısını tahminde bulunarak Sonuç olarak rüzgar türbünleri ve nükleer santrallerin her biri, gigawatt-saat (GWh) elektrik başına 0,3 ila 0,4 ölümden sorumluyken, fosil yakıtlı elektrik santralleri GWh başına yaklaşık 5,2 ölümden sorumludur.

Tek bir rüzgar türbini kanadını siyaha boyamanın, kuş ölümlerini% 72 azaltabileceğini ve beyaz kuyruklu kartallar ( Haliaeetus albicilla ) gibi yırtıcı kuşlar için çarpışma ölümlerini azaltmada en etkili olduğunu buldular.

Son çalışma, rüzgar türbünleri ve elektrik hatlarıyla çarpışma oranlarını azaltmak için kuşların dünyayı nasıl algıladıklarına ilişkin anlayışımızı uygulamaya yönelik birçok girişimlerden biridir. Bazı kuşlar bu yapılarla çarpışmaya eğilimlidir çünkü görme sistemleri onları tespit etmede çok iyi değildir. Kanatları siyaha boyayarak, türbinleri kuşlar için daha görünür kılmaktır.

2010 yılında yapılan bir araştırma, elektrik hatlarıyla çarpıştığı bilinen farklı kuş türlerinin turna gibi gözleri başının yanında olan kuşlar geniş bir görüş alanına sahiptir. Ancak bunlar, uçarken önlerinde büyük bir kör nokta olmasına neden oluyor. Kartallar gibi yırtıcı kuşlar da çarpışmaya eğilimlidir. Bu kuşlar çok iyi bir görüşe sahiptirler, ancak zamanlarının çoğunu av bulmak için havayı tarayarak harcarlar, bu da onları uçuş yönünde körleştirirler. Yırtıcı hayvanlar, insan yapılarından, önceden kurdukları kuşlardan daha az korkma eğilimindedir.

Denenen bir başka caydırıcılık türü de, elektrik hatlarını parlak işaretlerle süslemektir . Rüzgar türbünlerini kameralarla veya radarla izleyebilen, bölgede bir kuş sürüsü tespit edildiğinde türbinleri geçici olarak yavaşlatan veya durduran sistemler de vardır. Bu çözümler pahalı olabilir ve henüz ne kadar etkili olduklarına dair karışık kanıtlar mevcuttur. Elde ettikleri tek şey kuşları rüzgar türbünleri tarafından işgal edilen alanlardan uzaklaştırmaksa, kuşların nesillerdir kullandıkları göç yollarını ve üreme alanlarını bozabilirler.

Daha çok türbini siyaha boyamalıyız ama esas olarak kuşların onlara nasıl tepki verdiğini bulmak için. Hala bu yöntemin diğer rüzgar santrallerinde işe yarayıp yaramadığını ve çoğu kuşu korumak için kaç türbinin boyanması gerektiğini test etmeleri gerekiyor. Daha fazla deneme için en iyi yer, birçok rüzgar türbünün her yıl milyonlarca göçmen kuşun uçuş yollarıyla örtüştüğü biliniyor.

Kuşlara GPS izleyicileri takmak, boyanmış ve boyanmamış türbinlerin etrafında nasıl davrandıklarını anlamamıza yardımcı olabilir. Daha koyu renkli türbin kanatları, hareketleri onları daha belirgin hale getirerek kuşların bu türbinden kaçınmasına neden olduğu için daha az çarpışmaya neden olur mu? Bu, kuşların güvenli bir şekilde kullanmaya devam ettiklerini düşündürdüğü için iyi bir işaret olacaktır. Ancak bu siyah türbin kanatları, kuşları rüzgar türbünlerden tamamen kaçınmaya yönlendiriyorsa, bu, kuşların, aksi takdirde önemli bir göç yolu olarak kullanacakları bir alandan çıkarıldıklarının bir işareti olduğu anlamına gelebilir.

Bu bize türbinleri yerleştirdiğimiz yerde biraz esneklik sağlar. Bu, yeni gelişmelerin çarpışma risklerini artırabileceği ve mevcut rüzgar türbünleri ve elektrik hatlarının sorunlara neden olabileceği alanları bulmak için Avrupa’daki kuşların GPS izleme verilerini kullandığımız çalışmaların bir kısmının odak noktasıdır.

Amacımız, planlamacıların kuşlar için daha düşük riskli alanlarda binalara öncelik vermelerine yardımcı olacak haritalar üretmektir. Bu, rüzgar türbün projeleri için maliyetleri ve gecikmeleri azaltabilir ve aynı zamanda yaban hayatı korunabilir.

Rüzgar santrallerinde kuşların çevrelerini nasıl algıladıkları ve en çok nerede ve ne zaman risk altında oldukları konusundaki anlayışımızı sürekli geliştiriyoruz. Bunun, biyoçeşitliliği korurken, dünyanın rüzgar enerjisini büyütmeye devam etmesine izin vereceğini umuyoruz.