Diyet Takviyelerinin Faydaları ve Riskleri

Diyet takviyelerinin popüler olmasının bir nedeni, zararsız oldukları algısıdır. Ancak tüm ilaçlar gibi, vitamin ve mineral almanın birçok potansiyel tehlikesi vardır. Sorun şu ki, ilaçlardan farklı olarak, diyet takviyelerinin tüketicilere potansiyel riskleri konusunda uyarılar sağlaması gerekmemektedir. Diyet takviyeleri, hastalıkları tedavi etmek yerine insanların diyetlerini güçlendirmek için kullanılan vitaminler, mineraller, amino asitler, enzimler, bitki özleri ve algler gibi doğal sağlık ürünleridir.

Bu ürünler yaygın olarak tamamlayıcı ilaçlar olarak adlandırılsa da, “diyet takviyesi” terimi tüketiciler tarafından ve araştırma literatüründe sıklıkla kullanılmaktadır. İnsanlar genellikle diyet takviyelerinin zararlarını hiç duymadıklarını söylerler. Pazarlamalarının büyük ölçüde faydalara dayandığı ve potansiyel zararlardan çok az söz edildiği düşünüldüğünde, bu şaşırtıcı değildir.

Dahası, tüketici bilgilendirme broşürleri hiçbir zaman sağlanmaz ve çok az ürün ambalajlarında potansiyel ciddi etkilere ilişkin uyarılar taşır. Diyet takviyeleri ile ortaya çıkabilecek olası zararları çoğu insan sadece yan etkileri düşünür.

Bununla birlikte, herhangi bir ilaçta olduğu gibi oluşabilen en az altı tür zararı vardır :

• Yan etkileri. Vitamin ve minerallerden kaynaklanan yan etkiler, kısa veya uzun süreli kullanımdan kaynaklanabilir. Tipik olarak yan etkiler çok yüksek dozlarda ortaya çıkar, ancak her zaman değil. Ayrıca yeni hastalıklara neden olabilir veya mevcut koşulları bozabilirler. Hamilelik ve emzirme döneminde de bazı takviyelerin riskleri vardır.

• İlaç etkileşimleri. Diğer ilaçlarla, belirli gıdalarla ve bazı hastalıklarla etkileşimler, diğer ilaçları daha toksik veya daha az etkili hale getirebilir.

• Maliyet . Diyet takviyelerinin maliyeti, insanların mali durumlarını ve tedavi veya diğer temel öğeleri karşılama yeteneklerini etkileyebilir.

• Tedaviyi geciktirir . Etkisiz ürünleri almak için harcanan zaman, daha etkili müdahaleleri geciktirebilir, değerli zamanı boşa harcayabilir ve bir hastalığın ilerlemesine etki edebilir.

• Yanlış umut veya sahtekarlık . Sahte umutlar sunan sahte iddialara düşmek moral bozucu ve iç karartıcı olabilir; bu da bazıları için bir sağlık durumunu yönetmeye devam etmekle vazgeçmek arasındaki farkı yaratabilir.

• İlaç sayısı. İlaç ve takviyelerin sayısı arttıkça, bir şeylerin yanlış gitme olasılığı da artar. Bu, yan etkiler, ilaç etkileşimleri veya hata yapma riskini içerir.

Güvenliğin anahtarı dozdur

Birçok diyet takviyesi tıbbi amaçlar için güvenle kullanılmaktadır. Kadınlara örneğin hamilelikte folik asit ve iyot reçete edilir veya demir gibi eksiklikler için vitamin ve mineral takviyesi verilir. Bunları güvenli bir şekilde kullanmanın anahtarı, faydaların risklerden daha ağır bastığını gösteren araştırmalardan belirlenen dozdur.

İnsanlar pazardan satın alınan ürünlerle kendi kendine ilaç verdiğinde durum böyle değil. Tüketiciler nadiren etkili veya güvenli dozu düşünürler ve genellikle sadece etikette tavsiye edilen dozu alırlar – ki bu işe yaramaz olabilir – veya doğru olduğunu tahmin ettikleridir. Birçok kişi, birden fazla ürünle alındığında en olası olan B6 vitamini veya A vitamini gibi aynı bileşen üzerinde aşırı doz alma riskini ihmal eder.

Bu yazı ilginizi çekebilir.

Geleceğin Şehirlerinde Ulaşım Nasıl Olacak

İnsanların diyet takviyeleri kullanma konusunda bilinçli kararlar verebilmeleri için, yararlar ve zararlarla ilgili ayrıntılar kanıta dayalı olmalı ve kolayca erişilebilir olmalıdır. İnsanların sadece bu bilgiyi nerede arayacaklarını değil, aynı zamanda nasıl eleştireceklerini de bilmeleri gerekir.

Sağlık uzmanları, diyet takviyelerinin risklerini ve faydalarını açıkça tartışarak insanlara yardımcı olabilir, dozun hem etkinlik hem de güvenlik için neden önemli olduğunu açıklayabilir ve üreticinin etiketinde yazanların ötesine geçen kaliteli bilgi için nereye gideceklerini yönlendirebilir. Üreticilerin bu bilgileri daha kolay erişilebilir hale getirmeleri istenmelidir.

Takviyelerin potansiyel yararlarını ve risklerini değerlendirirken, ana veya iyi bilinen içeriğin ötesine bakmak hayati önem taşır. Kullanılan tam ürünü, tüm bileşenlerini, alınan dozu ve birden fazla üründe tekrarlanan bileşenlerden kaynaklanan kümülatif aşırı doz potansiyelini tanımlamak.