Sitemize üye olarak beğendiğiniz içerikleri favorilerinize ekleyebilir, kendi ürettiğiniz ya da internet üzerinde beğendiğiniz içerikleri sitemizin ziyaretçilerine içerik gönder seçeneği ile sunabilirsiniz.
Zaten bir üyeliğiniz mevcut mu ? Giriş yapın
Sitemize üye olarak beğendiğiniz içerikleri favorilerinize ekleyebilir, kendi ürettiğiniz ya da internet üzerinde beğendiğiniz içerikleri sitemizin ziyaretçilerine içerik gönder seçeneği ile sunabilirsiniz.
Üyelerimize Özel Tüm Opsiyonlardan Kayıt Olarak Faydalanabilirsiniz
Boko Haram ve Nijerya’nın Din Savaşı
Boko Haram ve Nijerya’nın Savaşı
Mike Smith, ‘Nijerya’nın İçinde din Savaşı’ adlı bir muhabir tarafından yerinde görüldüğü gibi, modern Nijerya’nın başarısızlıklarına bir tur atıyor.
Boko Haram hareketinin yaşamlarından etkilenenlerin hesaplarıyla ilgili derinlemesine bir çalışma olarak ele alınan bu kitap şaşırtmak için çok az şey içeriyor, ancak organize terörle mücadelenin yan etkileri hakkında bilgi veriyor.
Nijerya ile ilgili hikaye gerçekten de karışık. Nijerya, haritadan yıkılacağına inananlara inanıyordu. Kargaşaya ve 1967-1970 arasındaki iç savaşa rağmen bu pek olmadı. Yine de, içten yanma potansiyeli var çünkü Nijerya, üst üste binilen çeşitli alt ulusların geniş bir karışımı olduğundan, İslamiyet ve Hristiyanlık arasındaki büyük fay hattıdır. Ancak bu, Afrika ya da Nijerya’ya özgü bir şey değildir. Afrika’yı ve özellikle Nijerya’yı tehlikeli yapan şey, özellikle bu yılın başlarında bu etkiyle ilgili bir rapor hazırlayan Uluslararası Kriz Grubu’na göre Nijeryalı silahlı kuvvetlerin artan etkisizliği ile görülen devlet kurumlarının geçici olması. ‘Boko Haram’ gibi bir olgunun ışığında değerlendirdiğimizde bu özellikle endişe vericidir.
Böyle bir durum, durumu uluslararası müdahale için umut verici kılıyor. Bununla birlikte, bu tür müdahaleler, Irak veya Afganistan gibi durumlarda görülen durumu nadiren dengelemiştir. Bunu tehlikeli kılar, çünkü etnik kökenlere ya da düpedüz bağımsızlığa doğru ilerlemeye diğer alt ulusların cesaretlendirilmesine yol açabilecek itici gücü sağlayabilir. Afrika’nın geri kalan kısmındaki deneyimlerden dolayı Nijerya, İslami bir Kuzey ile Hristiyan bir güney arasındaki bir şizmin ortaya çıkma ihtimalinde özellikle risk altında olacaktır. Ancak bu en iyi durum senaryosudur. Elbette her zaman rakip otorite merkezleriyle mücadele eden eşsiz bir kaosun olduğu bir Libya tipi senaryo olasılığı vardır. Bunun nedeni, uluslararası müdahalenin iddiaları ne olursa olsun, yabancı güçlerin nihayetinde kendi gündemlerine sahip olmalarıdır. Bu ihtiyacın hiçbiri mutlaka gerçekleşmez. Bu aşamada işaret ettiğim tek şey, yabancıların terörle mücadeleye yönelik bir duruma sokulduklarında ortaya çıkan tehlikelerdir ancak bu durum hızla tamamen farklı bir şeye dönüşebilir.
Özellikle Nijerya için bu davadaki zorluk, Nijeryalı silahlı kuvvetlerini, büyük ölçüde yolsuzluğu ortadan kaldırarak veya bekletmeyi en aza indirerek, büyük ölçüde reform yapmaktır. Bu temelde önemlidir, çünkü sonuçta terörizm veya etnik milliyetçilik tarafından temsil edilen iç kaos tehdidinin Nijerya’nın kendi ordusu tarafından üstesinden gelinmesi gerekecek ve aslında geçmişte Biafra iç savaşında bunu yapmaları gerekecek. Bu mücadelede dış yardım en iyi ihtimalle yardımcı olabilir. Sonuçta bu, Nijerya’nın sağlam kalabilmesi için Nijerya ve Nijeryalıların kendi başlarına gelmeleri gereken bir savaştır.
Yorum Yaz