Sitemize üye olarak beğendiğiniz içerikleri favorilerinize ekleyebilir, kendi ürettiğiniz ya da internet üzerinde beğendiğiniz içerikleri sitemizin ziyaretçilerine içerik gönder seçeneği ile sunabilirsiniz.
Zaten bir üyeliğiniz mevcut mu ? Giriş yapın
Sitemize üye olarak beğendiğiniz içerikleri favorilerinize ekleyebilir, kendi ürettiğiniz ya da internet üzerinde beğendiğiniz içerikleri sitemizin ziyaretçilerine içerik gönder seçeneği ile sunabilirsiniz.
Üyelerimize Özel Tüm Opsiyonlardan Kayıt Olarak Faydalanabilirsiniz
Küre Dağları (İsfendiyar Dağları) Hangi Bölgededir.
Küre Dağları (İsfendiyar Dağları) Milli Parkı Nerede
Bu yarım adasının karadenizin hırçın dalgalarından koruyan kuzeyini bir baştan ötekine saran alp-himaliye kıvrım kuşağinin kıyısal dağ sisteminin parçası eşsiz bir güzellik küre ve kapladığı alan bakımından hayatı zorlaştırıyor görünse de yakın çevresi için eşsiz güzellikleri ile ülkemizin el değmemiş cennet bir köşeşi Küre dağları. Tarihin farlı evrelerinde pek çok seyyahın notlarına konu olmuş yörenin kayıtlı tarihi hitilerle başlar. Frigyalılar, libyalılar, fersler, pontus krallığı ve roma imparatorluğunun yönetimleri süre gelmiştir.
Kastamonu’da gezilecek yerler diye düşünüldüğünde akla gelen Küre Dağları Milli Parkı’dır. 2012 yılından bu yana günden güne popüler bir hâle geldi. Geziye Küre Dağları’nın eteklerinden başlanacak olursa karşımıza çıkan ilk yer Ulukaya Şelalesi’dir. Bu şelale Küre Dağları’nın Bartın il sınırları içerisinde kalan yerinde olmasına rağmen Kastamonu il sınırlarına da oldukça yakındır. Bu şelale Ulukaya Köyü’nde bir kayanın oyuğundan akan su tarafından oluşmuştur. 15 metre yükseklikten yeryüzüne kavuşan bu şelale Küre Dağları Milli Parkı’nın başlangıç noktasıdır.
Bu şelaleye ait bir efsane vardır. Denir ki bu bölgede yaşayan yağız delikanlı Selamnos ormanlık alanda Hera ile karşılaşır, ona âşık olur. Evlenirler ve evliliklerinin ilk zamanlarında çok mutlulardır. Bir süre sonra bu mutluluğu nedeni belirsiz olan bir hastalık bozar. Hastalıkla mücadele veren Selamnos gün geçtikçe zayıflar ve çirkinleşir. Hera, Selamnos’un bu görüntüsünden iğrenmeye başlar. Bu durumu kabullenemeyen Selamnos Ulukaya’nın zirvesine çıkıp Heraaa diye bağırarak kendini aşağı atar. Aşk tanrısı Eros, Selamnos’un hikayesinin bu şekilde bitmesine çok üzülür, Selamnos’un bedenini şelaleye dönüştürür ve suyu kutsar. Efsaneye göre kim bu sudan içer veya yüzünü yıkarsa Selamnos’un acıları ve aşk acısı yaşayanların yüreğindeki acılar hafifler.
Kastamonu’daki diğer bir duraksa Pınarbaşı ilçesinde bulunan Ilıca Şelalesi ve kanyonlar. Buradaki şelaleye giden yol oldukça virajlıdır. Kastamonu’nun bu virajlı yolları arasında mantı yiyebileceğiniz mekanlar bulunmaktadır. Bilindiği üzere Türkiye’nin her ilinin kendine özgü bir yemeği meşhurdur. Kastamonu denince de akla mantı gelmektedir. Bu virajlı yolların ardından gelen şelale 10 metre yükseklikten akmaktadır ve döküldüğü yerde doğal bir havuz oluşmuştur. Yemyeşil bitki örtüsünün yanında ağaçlar hatta kayalar bile yosunlarla sarılıdır. Bu şelalenin devamında “Çatak, Horma ve Valla Kanyonları” bulunuyor.
Çatak Kanyonu, Kastamonu’nun Azdavay ilçesinde yer alan dünyanın 4. büyük kanyonudur. Horma Kanyonu, Pınarbaşı’ndan Ilıca Şelalesine giden yol üzerindeki oldukça popüler bir kanyondur. Kanyonun çevresinin duvar gibi olması sebebiyle bu kanyona “duvar” anlamına gelen “Horma” adı verilmiş. Horma Kanyonu’nun 14 km ilerisinde “Valla Kanyonu” yer almaktadır. Yolu oldukça engebeli ve kötü olan bu kanyona Pınarbaşı Kaymakamlığı’na müracaat edip izin alınarak gidilebilmektedir. Bu kanyonu bu kadar tehlikeli yapan şeyse dünyanın en derin 2. kanyonu olması.
Küre dağları parkı coğrafi ve jeolojik yapısı sayesinde bir çok farklı canlıya yaşam alanı sunar. Mili parkta altı farklı ana ekosistem tipinin bulunduğu biliniyor. Küre dağları sadece bitki ve hayvan zenginliğiyle değil bu türlerin yaşam alanlarının da çeşitliliğiyle dikkatleri üzerine çekiyor.
Yorum Yaz