Ayna İle Yeme Bozukluğu Arasındaki Ters İlişki

Yeme Bozukluğu Nedir? Tedavisi Var mı?
Ciddi zihinsel sağlık koşulları olarak kabul edilen, çoğu durumda, gıda alımı ya kısıtlanmamış, yada aşırıya kaçma noktasına kadar bir kişinin kilo vermesini sağlamak için giderek daha küçük miktarlara düşürülüyor.

Yeme bozukluğu olan birçok insan, vücut çarpıklıkları olarak bilinen olayları yaşar. Bu, aynada gördüklerinin diğer insanların onlara baktıklarında gördüklerinden farklı olduğu anlamına gelir. Çoğu zaman, yeme bozukluğu olan bir kişi, başkalarına zayıf görünmesine rağmen vücudunu çok şişman veya çok kusurlu olarak algılar. Araştırmalar ayrıca yeme bozukluklarından etkilenen kişilerin iç vücut sinyallerini doğru bir şekilde algılamakta zorlandıklarını da buldu. Bu, insanların genellikle bilinçsizce hissettiği ve onunla ilişki kurduğu aç veya tok hissetme ya da kalbinizin hızlı atıp atmadığı gibi vücut bilgilerinin köreltildiği ve göz ardı edildiği anlamına gelir.

Bunun yerine, vücutlarının görünümüne daha fazla odaklanma eğilimi var. Yeme bozukluğu olan kişiler, kilo alma belirtilerini kontrol etmek için genellikle vücutlarına bakarlar. Yeme bozukluğu olan kişiler için popüler bir tedavi yaklaşımı, vücut imajı bozukluklarını doğrudan gidermeye çalışır. Aynaya maruz kalma terapisi, aynanın önünde açık giysiler giyen hastaları içerir. Daha sonra bedenlerini tarafsız ve yargılayıcı olmayan bir şekilde tanımlamaları istenir, amaç, zamanla bunun tepkiyi duyarsızlaştırmasıdır.

Bu yazıyı okuyabilirsiniz.

Çocuklarda Ekran Psikolojisinin Etkileri

Çalışmalar, bu tedavinin sıkıntısı, olumsuz düşünceleri ve vücut memnuniyetsizliğini azaltabileceğini göstermiştir. Ancak son araştırmalar, tedavinin nasıl yürütüldüğünün hayati derecede önemli olduğunu gösteriyor. Ve bu, bazı durumlarda, yeme bozukluğu olan kadınlarda aynaya maruz kalma terapisi aslında bazı semptomları şiddetlendirebilir.

Öyleyse aynaya bakmak yeme bozukluğu semptomları olan kişilerin daha sıkıntılı olmasına ve vücudun dış özelliklerine ve vücut görünümüne daha fazla dikkat etmesine neden olabilir. Bu şaşırtıcı değil çünkü bir yeme bozukluğundan etkilenen insanların vücutlarının görünümüne daha çok odaklanma eğiliminde olduklarını ve genellikle iç vücut hislerini görmezden geldiklerini biliyoruz.

Öte yandan, görünümleriyle ilgili endişeleri az olan kadınlar, kendi yüzlerine bakarken dokunuşu algılamakta zorlanabilir. Bunun nedeni, bu onların iç vücut sinyalleri hakkındaki farkındalıklarını artırması ve daha sonra titreşimi hissetme yeteneklerini bulanıklaştırmasıdır. Diğer çalışmalar, aynaya maruz kalmanın vücut algılarını nasıl değiştirebileceğine bakmak için benzer durumları kullandı, ancak katılımcılardan dış dokunuştan ziyade kalp atışları gibi vücutlarından gelen sinyalleri algılamalarını istedi.

Bu çalışmalarda aynaya maruz kalmanın, yeme bozukluğu semptomları olan insanları vücut içi sinyalleri tespit etmede daha kötü hale getirdiği bulundu. Bu, ayna tedavisi sırasında hastalara odaklanmaları istenen vücut sinyalinin türünün (harici ve dahili) vücut imajı bozukluklarını tedavi ederken büyük bir fark yaratabileceğini göstermektedir.

Yeme bozukluğu olan kişilerin, nefes alma veya kalp atışları gibi diğer içsel duyumlardan ziyade bedenleriyle ilgili endişeleriyle bağlantılı olan fiziksel görünümlerine daha çok odaklandıkları göz önüne alındığında, ayna tedavisinin nasıl yürütüldüğüne dikkat edilmelidir.

Bu önemlidir, çünkü bu tür bulgular yeme bozukluklarının gelecekteki tedavileri için yeni öneriler açma potansiyeline sahiptir ve ayrıca mevcut tedavileri değerlendirmek için anahtar olabilir.